yengemi arzularken kendimi yatağında buldum seviştik

Selam, ben İsviçre’den Kerem. Karımla yakıcı bir yarağışmenin ardından yatağa uzanmış mevzuşuyorduk. Karım, “Biliyor musun aşkım, seninle evli olduğum için çok şanslıyım! Bugün Leyla ile biraz sohbet ettik, üzüldüm kadının durumuna!” söylediğinde, “Ne varmış ki Leyla’nın durumunda?” diye sormuş oldum. Karım, “Anla işte, kadıncağız kendi kendini doygunluk etmek zorunda kalıyormuş!” dediğinde, senelerdir saygı ve hürmetten başka bir şey göstermediğim Leyla yengemi sikme arzusu oluştu bende. Karım Leyla yengem hakkında konuşurken benim yarak yeniden sertleşti ve karımı domaltıp bir güzel siktim. Tabii yengemi siktiğimi hayal ederek sikmiştim bu ikinci postayı.

Cemal abimin karısı Leyla yengem 32 yaşlarında, 1.60 uzunluğunda ve tahminen 60 kiloda, balık etli, tesettürlü, fakat dar giyinen, bluzundan iri memeleri, uzun ama vücut hatlarını belli eden eteğinden yuvarlak dik ve dolgun kalçaları belli olan güzel bir kadın. Dediğim şeklinde önceleri asla kötü gözle bakmadığım yengeme aniden başlamış olan ilgimi farketttim. Onu hayal edip (evli olduğum halde!) 31 çekmelere başladım. Yengemin amını götünü yalayıp siktiğimi düşleyerek kuduruyordum ve o niyetle karımı sikiyordum.

Leyla yengeme olan ilgimi belli etmeye karar verdim. Bakışlarımla 6 aylık bir test etme süreci geçti. Çay kahve verirken elini sıvazlamakla kontrol etmeyi sürdürdüm, negatif bir tepkki yoktu. Son olarak onların evlerindeyken mutfağa sigara içmeye gittim. Yengem çay koymaya gelmişti mutfağa, o fırsatı değerlendirip büyük testi yaptım, arkasına yanaşıp kalçasına sürtündum. Yengem dönüp baktı, hiçbir şey demeden içeri gitti. Sigaram bitince ben de geçtim içeriye, oturdum, devamlı yengemi süzdüm. Yengem de kaçamak bakışlarla bana bakıyordu. O gece mutlu ve heyecanla eve döndüm.

İki gün sonrasında Pazartesiydi, sabah 10:00 şeklinde abimin evini telefonla aradım. Biliyordum ki abim çalışıyordu ve çocuklar okuldaydı. Yengem açtı telefonu, “Buyur abi ne oldu? Cemal çalışıyor, bir şey diyeceksen akşam 6 benzer biçimde gelir!” dedi. “Biliyorum, yengemi arayıp halini hatırını soramaz mıyım?” dedim. “Lütfen abi, hiç doğru değil bu tavırların, unutalım, ben bunu kabul edemem!” dedi. “Neyi yenge?” dedim anlamamış benzer biçimde. Yengem, “uzun süredir bana bakışların, dokunuşların ve geçen geceki hareketinden bahsediyorum! Bana bunu yapma, ben zor duruma girerim!” dedi. “aslabir şey anlamadım yenge, bunu mevzuşalım, bir yanlışlık var!” dedim. Yengem, “konuşacak bir şey yok, kapatmış olalım lütfen!” dedi. “Hayır, öğlen çocuklar yemekten sonrasında okula gidince geliyorum, konuşacağız!” dedim ve telefonu kapattım.

Saat 14:00 benzer biçimde gittim evlerine, zile bastım. Leyla yengem kapıyı açmış olduğunda gözlerime inanamadım. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Yengemin saçları açıktı ve yeni banyo yaptığı saçlarının ıslaklığından belli oluyordu. Her süre kapalı giyinen yengem diz üstü bir etekle dekoltesi olan bir gömlek giymiş, süslenmiş, püslenmiş, parfüm sürünmüş, hafifçe de makyaj yapmıştı. İçeri girdim, kapıyı kapattım ve hemen kapının yanında duvara yaslayıp, “Sen de istiyorsun! Seni bir kere sikmeden şurdan şuraya gitmem!” diye dudaklarına yapıştım. Yengem itiraz etmeye çalıştı, direndi, fakat sonuçta kendini bıraktı kollarıma, bana karşılık verdi. Birbirimizi yedik orda. Koridorda yavaş yavaş soyunarak elimden tutup yatak odasına çekti beni…

Yatak odasında, üstümüzde kalan son parça giysileri de çıkarıp yatağa uzattım yengemi. Göğüslerinden yalamaya başladım, göbeğini, sonrasında da amını yalamaya geçtim. Ben amını yaladıkça yengem, “Hadi aslan kayınım, yanıyorum, sik yengenin amını!” diye inliyor başını sağa sola atıyordu. Am deliğinin suları ağzıma gelmeye başladığında, “Hadi, sik artık!” diyerek beni üstüne çekti. Bacak arasına yerleşip yarağımı amına köklediğimde, “Aahhy, oyyh, evet, işte bu, kökle yiğidim, taşaklarını da sok!” diyerek belime sarılıp beni kendine bastırıyor, zevkten uçuyordu. Yarağımı yavaşca ucuna kadar çıkarıp sertçe geri daldırıyor, yengemi inletiyordum. Her soktuğumda büyük haz alıp, “Evet, bu şekilde işte, sok aşkım, amımı yırt!” diye boynmu boğazcaımı öpüyor yalıyordu. Gozlerini hiç kapatmamış, gözgöze bakışarak sikişiyorduk. Gözlerinden ateş çıkacak gibiydi. Aldığı zevkten ışıldayan gözbebekleri iki kat büyümüş, bana dev gibi bakarak arzu ve şehvetini belli ediyordu…

O pozisyonda yengemi 10 dakika falan sertçe pompalayarak siktim. Terlerimiz vücutlarımızı birbirine yapıştırmıştı. “Daha sert ister misin yenge, istersen çivileme sikerim!” dedim. Yengem hemen, “İsterim, fakat çivileme dediğin nasıl oluyor bilmiyorum!” dedi. Yataktan indim, “Yere in yenge, halının üstünde köpek duruşuna geç, başını yere koy, götünü iyice havaya dik!” dedim. Yengem derhal dediğimi yaptı, amı götü önümde havaya dikildi.

Ayakta bacaklarımı ayırıp kalçalarını araya aldım, yarağımı aşağı büküp amına diklemesine son gücümle soktum. Bu pozisyonda ben daha rahattım, ayakta elimle duvardan destek alarak pompalıyordum. Yengem zor durumdaydı, ama zevkten dört köşeydi, umurunda değildi. Ben kökledikce yüzü yere sürtünüyor, götünü havada tutmak için efor sarfedip yoruluyor, fakat tüm bunlara değecek zevki alıyordu. “Aslan kayınım, erkeğim, hadi dibini bul yengenin amcığının, kökle, taşaklarını da sok!” diye tahrik edici şeyler söyleyip beni azdırıyordu. Amına kökledikçe kasıklarım kalçalarına vuruyor, terli kasıklarımdan ‘Şlap şulap, şlap!’ ses gelirken, yengemin iyice sulanmış amından da ‘Cork, curk, cork!’ sesler çıkıyordu…

15 dakika falan siktikten sonra benim yarak nerdeyse patlayacaktı. “Yenge ben boşalmaya yaklaştım, sen ne alemdesin?” diye sordum. Yengem, “Sikmeye devam et aşkım, ben de yaklaştım, azca kaldı, hadi durma!” dedi. Birkaç kere daha pompalayınca yengem, “Ayyyhhh, oyyyhhh, ayyşşş, bittim, ay aşkım, tamam geldim, offff!” diyerek kasıldı kaldı. Burnundan derin derin nefes alıyordu. Yorulmuş, götünü havada tutacak gücü kalmamıştı, bıraktı kendini, yere yüzüstü uzanıverdi.

Ben ise elimde kazık benzer biçimde yarakla ayakta kaldım, “Eee, ben boşalmadım daha yenge?” dedim. Yengem yan yatarak, “Tamam aşkım, dur bir dakika nefesleneyim, boşaltırım beni seni, uzan yanıma!” dedi. Yanına uzandım, birbirimize sarıldık. Yengem dudaklarımı öpüp, “Mahvettin beni Piç, tam üç defa getirdin beni!” söylediğinde, ben gülerek, “Hani başta istemiyordun, noldu orospu?” dedim. Yengem de, “Kes sesini piç, boşaltmadan gönderirim bak!” diyerek güldü. Sonra sırtüstü yatıp, “Gel memelerimin arasında boşal!” dedi ve elleriyle memelerini sıkıştırdı. Yengemin üzerine çıktım, yarağımı memelerinin arasına soktum, sanki amcık siker gibi gidip gelirken çok sürmedi boşalmam. Memelerinin arası ve boyun boğazca bölgesi döllerimle vıvık vıcık oldu. Yengem tuttuğu memelerini bırakıp, “Üstüme uzan aşkım!” dedi, döllerimi eliyle krem gibi vücuduna sürdü. Uzandım üstüne, birazcık öpüştük, konuştuk…

Yengem ağırlığım altında nefes almakta zorlanınca kalktım üzerinden, elinden tutup yengemi de kaldırdım ayağa. Beraber duş aldık, kurulanıp çıktık. Ben yatağa oturdum, yengem de yanıma oturdu. Belime sarılıp başını göğsüme koyarak, “Abinle 12 yıldır evliyim, yaşamımdaki tek adam o oldu. Fakat bugün anladım ki şimdiye kadar ben hiç sikilmemişim. Seninle madem bu haltı yedik, bir kere ile kalmasın, beni herzaman sik, tamam mı aşkım?” dedi. Yengemin saçlarını okşayıp, “Tamam aşkım!”